SİBER ALEMDEN BİLDİRİYORUM: Öncelikle şunu söyleyeyim, bu yazıyı hızlı bir şekilde okudunuz, okudunuz. Bu site her an bir sansüre maruz kalabilir ve yassah lanabilir. Neden mi? Bilmiyomusunuz? Yaklaşık iki üç aydır mecliste konuşulan ve tüm Türkiye'de merak ve endişe ile beklenilen 5651 sayılı, "internet ortamında yapılan yayınların düzenlenmesi ve bu yayınlar yoluyla işlenen suçlarla mücadele edilmesi hakkındaki" kanun değişiklikleri apar topar, ışık hızıyla, kimse ne olduğunu anlamadan TeBe MeMe'den geçti. Temelde, insan hak ve özgürlüklerine, Anayasaya ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesine aykırı olan bu kanunu okumak ve incelemek isterseniz, http://www.tbmm.gov.tr/kanunlar/k5651.html link'ini tıklayabilirsiniz.
Şimdi şu çok açık ki, bu kanunun biz internet kullanıcılarına, getireceği, hayatı kolaylaştıran, teknoloji kullanımını arttıran, arttırmaya teşvik eden, insanların iletişim imkanlarını arttırıp, kolaylaştıran, yani bizim gibi sıradan insanların yararına getirdiği hiç bir şey yok. Peki nedir, niyedir bu düzenleme. Bu kanun düzenlemesi ile bu yukarda saydıklarımızın tam tersine, insanların temel hak ve özgürlüklerinin en başında gelen, fikir üretme, bu fikrini beyan etme, beyan ettikleri fikirleri başkaları ile paylaşma, başkalarının fikir ve düşüncelerinden haberdar olma, özgürlükleri üzerine, kontrol ve kısıtlama getiriliyor. Bu kanunla, e-posta gibi, facebook ve twitter gibi tüm sosyal medya araçlarınız üzerine, ciddi bir devlet kontrolü mekanizması geliyor. Yani devlet diyorki, düşünme... hadi yaptın bir hata düşündün, bunu yazma, hadi yaptın bir hata, yazdın, bunu kimseye gönderme. Haa, bu kadar uyarıdan sonra da, bu kadar kanun, bu kadar düzenlemeden sonra, hala bunları yaparsan, yakarım canını. Devlet sadece sizin, bu yazdıklarınızı, yayınladıklarınızı, takip etmekle, kontrol etmekle, sizi uyarıp, yasaklamakla kalmıyor, tüm bu yaptıklarınızı da, bir güzel kayıt altına alıyor, yani sizi fişliyor. Yani bir gün devlete işiniz düştüğünde, sizin kaydınıza ulaşmak bir tuşa bakıyor ve o güne kadar ne yapmışsınız, ne düşünmüşsünüz, ne demişsiniz, şaak diye karşınıza çıkıverecek. Eğer, biraz aykırı gitmişseniz, biraz muhalefet etmişseniz, biraz hoşa gitmeyen laflar etmişseniz, vay halinize. Yandınız yani. Artık siz bir fişlenmiş, kayıt ve takip altına alınmış, bir sakıncalı vatandaş kategorisine girivermişsiniz.
Kanun çıktı, bir kaç gün sonra Cumhurbaşkanı da, basacak altına imzayı ve kanun uygulamaya girecek. Ondan sonra, yok vay ben öyle demediydim dee, onu öyle yazmadıdım daaa, yazdıdım da, hemen sildiydimm dee, demek yok, ona göre. Kanunu bilmemek, sizi bizi cezadan, maalesef kurtarmıyor.
Şimdi arkadaşlar durum böyle... Bu durumu şu anda değiştirmek mümkün değil, kanun çıktı.
Şimdi yapacağımız şeyler... hep birlikte ayağa kalkıp, yav olurmu hiç öyle birşey, kimse benim düşünceme, düşüncemi söyleme ve paylaşma özgürlüğüme, hele hele bunu internette yapma özgürlüğüme ipotek koyamaz diye, klavye başına geçip, çatır çatır yazılar yazmak ve bunları herkesle paylaşmak... yadaaa,
Kızılderili filmlerini severmisiniz... hani orda kızılderili abiler haberleşmek için bir şey kullanırlardı, hatırlarmısınız. Neydi, evet evet, duman. Yakacaksınız bir ateş ve dumanla haberleşeceksiniz.
Yangın tehlikesi ve dumanın kokusu beni bozar derseniz, çareler tükenmedi.
Güvercinleri severmisiniz. Alacaksınız 8-10 tane güvercin, bir güzel eğitip onları, arkadaşlarla haberleşmede, bu güvercinleri kullanacaksınız... Güvercin kakası ve kümes temizlemekle uğraşamam, bu da, bana göre değilmi diyorsunuz.
PTT... PTT'ye ne dersiniz. Mektup yazın. Yavaşmı gidiyor.
Kargo ile gönderin.... çok mu pahalı.
Faks, teleks... yok mu... kalmadımı.
Arkadaşın yanına siz gidin, ne söyleyecekeniz, kulağına söyleyin...
Eee, bu da mı olmadı, bunu da mı beğenmediniz. Size daha ne diyim, sizin içinizde anarşik bir ruh varsa yahu. Ben illa Twit atçem, bi tuşla milyonlara ulaşcem, ahir ömrümü Face'de geçirdim, onsuz yapamam diyosanız, başınıza geleceklere, müstehaksınız.
Bu yazı beni bozarmı, bozmazmı, bu yazıyı okuyan devlet görevlerinin kafasını bozma oranına bağlı. Bekleyelim görelim. Bir süre benden haber alamazsanız, merak etmeyin. 3-5 seneye gelirim.
Hadi kalın sağlıcakla...
Hiç yorum yok :